Kıç, bir teknenin ya da geminin arka veya kıçından bahseder. Bu kritik bölüm, taşıtın itme ve kontrolünü sağlamak üzere yapısal olarak tasarlanmıştır. Direksiyon aleti, pervane ve dümen gibi bileşenleri tutar. Dahası, kıç bir geminin kabaran dalgalarını ve yer değiştirme özelliklerinden sorumludur. Şekli, teknenin veya geminin verimliliğini ve hız kabiliyetini büyük ölçüde etkiler. Gemicilik dilinde, birisi kıç yönünü anmak istediğinde, 'kıç'aft' der.
Örnek
1. Balıkçı, yakaladığı balığı teknenin kıçına, ana güverteden uzakta güvence altına aldı.
2. Kaptan, tekneyi rough denizler boyunca kıçında durarak, ustalıkla yönlendirdi.
3. Kıçta oturup sessiz bir anın keyfini çıkarırken, arkamızdan sürüklenen yolun kabarmasını izledim.
4. Teknenin kıçından gururla dalgalanan bayrak, geçenlere onun menşe ülkesini belirtiyordu.
5. Acil durumda kolay erişim için can yeleklerimiz kıç koltuklarının altında saklanıyordu.
İlginç bilgi
Bir teknenin kıçı, aft veya arkada konumlandırıldı ve yalnızca geminin direksiyon mekanizması olarak işlev yapmakla kalmayıp aynı zamanda taşıtın itme, savunma ve estetik rollerde de önemli roller oynadı. İlginç bir şekilde, 'kıç' terimi eski Norse dilinden stjorn kelimesinden türetilmiştir ve 'bir direksiyon' anlamına gelir, bu da onun gerekli işletim işlevini gösterir. Tarihi bağlamda, ortaçağ döneminde tüccar gemilerinde kıçlar süslü bir şekilde dekore edildi ve sanat eserleri, oymalar ve dekorasyonlar bulundu, genellikle çıkış limanının kültürünü yansıttı. Bazı durumlarda, bu süslemeler aslında deniz savaşlarında rakipleri yıldırmak veya korkutmak için kullanıldı. Dolayısıyla, bir kıç sadece mekanik bir bileşen değil, aynı zamanda denizcilik tarihinde kimlik, gelenek ve güç sembolüdür.