Karaya oturmuş, bir su taşıtı, gemi, tekne veya denizaltının kasıtlı ya da kasıtsız olarak su yerine toprakta ya da bir su birikintisinin altında dinleniyor ya da temas halinde olduğu durum ya da hali ifade eder. Bu, alçak gelgitler, navigasyon hataları veya bir kurutma limanı gibi durumlarda kasıtlı olarak meydana gelebilir. Bu fenomen, kumsalda zararsız bir şekilde karaya oturmaktan sert kayalık sahillere ciddi bir şekilde karaya oturmaya kadar durumları beraberinde getirebilir. Bu durum gövdeye zarar verebilir ve geminin stabilitesini tehlikeye atabilir.
Örnek
1. Balıkçı teknesi alçak gelgitte karada kaldı.
2. Fırtınadan sonra, birkaç küçük yat sahilde karaya oturmuş bulundu.
3. Yük gemisi mercan resifinde karaya oturdu, büyük bir petrol sızıntısına neden oldu.
4. Çocukların ev yapımı salı, nehrin sığ kısmına çok yaklaştıklarında karaya oturdu.
5. Onun kano seyahati, kendisini gizli bir kumulda karada bulduğunda ani bir duruşa geldi.
İlginç bilgi
Karaya oturmuş, bir tekne veya geminin su üstünde değil de toprağa ya da dipte olduğu durumu tanımlamak için denizcilikte yaygın olarak kullanılan bir terimdir. Bu, teknenin sığ sulara saplanıp kayalar, kumullar veya diğer engelleri aşamadığında kasıtsız olarak olabilir. Diğer durumlarda, geminin teknesini inceleyip onarmak için bir geminin kasıtlı olarak bir limanda karaya oturtulduğu, "dengeleme" adındaki bir işlemde bilinçli olarak yapılmış olabilir. Kuru havuzların icat edildiği yelkenli gemi çağında bu yaygın bir uygulamaydı, özellikle ahşap gemilerle. Gelgit sahillerini ziyaret edenler bazen daha küçük teknelerin alçak gelgitte karaya oturmuş bir şekilde, sonraki yüksek gelgitte yüzüp yolculuklarına devam etmeyi beklediğini gözlemleyebilir. Dolayısıyla bir limandaysanız ve bazı teknelerin toprağa oturmuş olduğunu görürseniz, bu ilginç bilgi ile arkadaşlarınızı etkileyebilirsiniz!